29 Şubat 2012 Çarşamba

SİYAH TÜTÜ ELBİSE


2 yıl önce bir arkadaşımın kız kardeşinin kına gecesinde giymesi için dikmiştim kızıma bu tütü elbiseyi. Genellikle biraz büyük diktiğim için hala giyebiliyor


Tütü etekler geçtiğimiz yıl vizyona giren 'Siyah Kuğu'filminin ardından bir anda moda oldu. Uzunlu kısalı tütü etekleri her yerde görür olduk. Sadece çocuklar değil genç kızlar da sevdi bu etekleri. Rengarenk tütü etekler genç kızlara da çok yakıştı doğrusu...



Elbisenin geniş bir kuşağı var. İstenirse öne istenirse arkaya bağlanabiliyor. Bu arada bu yıl da fiyonk çok moda önümüzdeki sezon her yerde fiyonkları göreceğiz yine.


Elbisenin eteği daire kloş kesildi ve kumaşın üzerine çift kat tülden dikildi.

Genelde çocuklar için bu tür kıyafetlerde şeker renkleri düşünülür fakat ben farklı bir şey denedim ve siyahtan diktim. Sarışın ve kumral çocuklar için siyah renk düşünülebilir.
Özel bir gün veya davette turuncu mus çorap ve siyah rugan ayakkabılarla çok  da şık duruyor.

26 Şubat 2012 Pazar

TEZHİP YAPAN KÜÇÜK KIZ


  Tezhip tutkusu benden Ahsen'e de geçtiği için 6 yaşından beri müzehhibe olmanın hayaliyle yaşıyor. Tezhip hocamız Şebnem Hanım'a  kızımın bu hayalinden bahsettiğimde sağolsun derslere misafir öğrenci olarak katılabileceğini söyledi. Ufaklık ne kadar sevindi bir bilseniz. Şimdilik reprodüksiyon çalışıyoruz. İnşallah gün gelir anne-kız güzel tasarımlara da imza atarız...







Kursun cana yakın, güleryüzlü, iyiliksever ve de çalışkan öğrencisi Hülya Abla. Kendisi şimdiye kadar bir birinden güzel pek çok eser yaptı. Ayrıca Kaatı  sanatı ile de uğraşıyor. Geçen yıl OMEK'in yıl sonu sergisinde kaatı ve tezhibi birlikte kullandığı eserlere hayran kalmıştık. Ben de o tabloları görünce kaatı öğrenmeye karar verdim. 





Bu da benim en son yaptığım şikaf çalışması. Aslında bundan sonra bir de münhani çalıştım, ama uzun süre elime fırça almadığımdan olsa gerek tahrirler çok kalın oldu. Anlayacağınız gösterilecek gibi değil. Geleneksel sanatlar uzun süre ara vermeye gelmiyor, insanın eli hemen köreliyor. Düzenli ve sürekli çalışmak şart.
Yeni bir  çalışmaya başladık bugün. Süre kısıtlı olduğu için sadece deseni kağıda geçirebildim, renklendirmeye başlayınca onu da paylaşırım sizlerle...

22 Şubat 2012 Çarşamba

BEYAZ GELİNLİK




Küçük kızların hayalidir gelinlik giymek. Aslında ''büyümüş kızların da hayalidir'' cümlesini rahatlıkla kurabiliriz ama bu  durum şu anda konumuz değil, daha sonra detaylı bir şekilde değiniriz...
Bu beyaz gelinliği kızıma 3 yıl önce bir kuzenimin düğününde giymesi için dikmiştim. İçindeki kloş kesimli elbise monoray denilen son yıllarda piyasaya çıkan bir kumaştan yapıldı, üstündeki kaftan modelindeki kıyafet ise Fransız dantelinden. Bir de içine kabarık durması için tülden jüpon dikmiştim.
Küçük hanımı bu kıyafeti giydiğininde görmeliydiniz. O kadar mutlu oldu ki anlatamam.Sanki masal ülkesindeki prenses edalarındaydı.Normale dönmesi biraz vakit aldı.
Önümüz yaz malum düğün mevsimi yaklaşıyor, sizler de böyle bir kıyafetle minik prenseslerinizin ayaklarını yerden kesebilirsiniz....

20 Şubat 2012 Pazartesi

HALAMIZIN BEBEK HEDİYESİ




Yeni bir oyuncak bebek aldığımızda Ahsen'in halasına şaka yollu takılmıştık:
 Yeni bir bebeğimiz daha oldu hala olarak ne hediye alacaksın bakalım diye. Sevgili halamız şakamızı ciddiye aldı minicik, mini-minnacık bir pike takımı dikti bizim yeni bebeğe. Halamız çok yetenekli ve üretkendir. Kim bilir belki yakında onun yaptığı birbirinden güzel ürünleri de bu blogda paylaşırız. Ne olduğunu söylemeyelim sürpriz olsun.
Ahsen'in sevgili büyük halası (bir de küçük halası var), Serpil Ablacık bu harika hediye için çok teşekkür ediyoruz. Emeğine, yüreğine sağlık...

19 Şubat 2012 Pazar



Küçük kitap kurdu her fırsatta okuyor. Tabi okuduğu kitap eğlenceli olunca elinden bırakması da bir hayli zor. Gri mantosunu da çok sevdiği için üzerinden çıkartmıyor. Mantoyu kaşe kumaştan diktim artan kumaştan da kendime bir kaban diktim.Genelde tersi düşünülür ama emin olun benim kabanım artan kumaştan yapıldı:))
Okul çağında çocuğu olan annelere şöyle bir tavsiyede bulunabilirim. Evde iş yaparken çocuğunuzdan size kitap okumasını isteyin. Hem okuma ve diksiyonları düzeliyor hem de kendilerini daha rahat ifade etme becerisi kazanıyorlar. Kızım geçen yaz bana ''Küçük Prens'' romanını okudu. Ben dikiş dikerken güzel bir metni keyifle dinledim. O da televizyon veya bilgisayar başına tutsak olmadan benimle dolu dolu vakit geçirdi.
Küçük Prens defalarca okunsa da insanı sıkmayan sade, içten ve sıcacık satırlarıyla bir başucu kitabı. Sevgili anneler haydi siz de böyle bir deneyimi çocuğunuzla paylaşın, işe yarıyacağını garanti ederim...
“Ve işte sırrım: Bu çok basit. İnsan gerçekleri sadece kalbiyle görebilir. En temel şeyi gözler göremez.“Temel olan şeyi gözler göremez” diye tekrarladı küçük prens. Öğrendiğinden emin olmak istiyordu.“Senin gülünün diğerlerinden daha önemli olmasını sağlayan şey, ona ayırdığın vakittir” dedi küçük prens.İnsanlar bu en önemli gerçeği unuttular. Ama sen unutmamalısın. Evcilleştirdiğin şeye karşı her zaman sorumlusun. Gülüne karşı sorumlusun.“Gülüme karşı sorumluyum” diye tekrarladı küçük prens, öğrendiğinden emin olmak için. Sonra yoluna devam etti.''

ANNE - KIZ BAYRAMLIKLARI




 İki yıl öncesinde yine bir bayram için diktiğim bu kıyafetleri bayramın ilk günü prensesimle birlikte zevkle giymiştik.
 Etekler; dantel aplikeleri olan buruşturulmuş (sanıyorum krush diyorlar) taftadan bluzlar ise saten kumaştan dikildi. Her iki kıyafet birbirinin tamamen aynısı değil. Detaylarında küçük farklılıklar var. Mesela benim bluzum kruvaze ve kol manşetleri farklı. Ayrıca Ahsen'in eteği Balon etek . Manken kıyafete küçük geldiği için tam olarak anlaşılamıyor. Ahsen kapris yapmayıp giymeyi kabul etseydi eteği daha net görebilirdiniz.  Neyse belki başka sefere ikna edebilirim...

17 Şubat 2012 Cuma

BEYAZIN ASALETİ




Her yer alabildiğine beyaz Eskişehir'de. Kar durmaksızın yağıyor ve yeniden her şeyin üzerini yumuşak bir örtü gibi örttü.Soğuk hem de çok soğuk dışarısı. Ama ben bahar için geri sayımı başlattım. Yakında ilkbahar ılık nefesini hissettirecek. Umutluyum...

Beyaz elbise ve pardösüyü iki yıl önce dikmiştim Ahsen'e.  İlkbahardı, aylardan Nisandı. Ve bu pamuklu kumaştan diktiğim kıyafeti küçük hanım çok sevmişti.

PEMBE ELBİSE VE BEYAZ BLUZ



Pembeyle başladık  pembe ile devam edelim. İlerleyen zamanlarda elbette çok farklı renklerde kıyafetler de paylaşacağım. Biliyorsunuz pembe renkten kız çocuk kıyafeti ve oda dekorasyonu konusunda bıktık. Sanıyorum tasarımcılar biraz kolaya kaçıyor. Gerçi kız çocukları da bunu içselleştirdi.Gözlemlediğim kadarıyla  tercihleri genelde pembeden yana oluyor, farklı renkleri istemiyorlar.
 Renk konusunda çok tutucu değilim. Ama çok parlak sentetik duran renklerden hoşlanmıyorum.Daha doğal yumuşak renkleri tercih ediyorum. Tabi bir de kişinin kendi ten rengi kıyafet rengi seçmede önemli bir kriter. Kendi kıyafatleri söz konusu olduğunda Ahsen kolay kolay müdahale kabul etmiyor ve hanımefendi hangi renk isterse mecburen o renkte çalışıyoruz.
Bu pembe elbise ve beyaz bluzu da geçen yıl Kurban Bayramı için dikmiştim.Benim bücürün pembe takıntısının tavan yaptığı bir dönemdi. Tutturdu pembe diye. Elbise babycort da denilen ince fitilli kadifeden, bluz ise terikotondan dikildi.  Sade ve rahat ama oldukça şık bir kıyafetti. Ahsen  bu kıyafeti beyaz mus çorap ve siyah rugan ayakkabılarla birlikte kullandı. Bayramın ikinci gününde bluz yerine rengarenk çizgili penye bir tişört ile birlikte giydi. 

Bu yıl Kurban bayramı için diktiğim kıyafet buna göre oldukça iddialıydı. Yakında onu da sizlerle paylaşacağım. Biraz merak edin bakalım :)))

15 Şubat 2012 Çarşamba

PEMBE MANTOLU KÜÇÜK KIZ
Merhaba,


Başlamak bu güne kısmetmiş. Uzun süredir aklımda olan blog açma fikrini nihayet gerçekleştirebildim. Umarım güzel paylaşımlarla uzun soluklu bir birliktelik olur.